Kategori arşivi: PrizmaBetim

Teknoloji şirketi Alphabet’in geliri üçüncü çeyrekte yüzde 15 arttı

Google’ın ana kuruluşu Alphabet, temmuz-eylül dönemine ilişkin bilançosunu açıkladı.

GELİRİ 88.3 MİLYAR DOLARA ÇIKTI

Buna göre, Alphabet’in yılın üçüncü çeyreğinde elde ettiği gelir, geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 15 artarak 88.3 milyar dolara çıktı. Şirket, 2023’ün üçüncü çeyreğinde 76.7 milyar dolarlık gelir sağlamıştı.

ŞİRKETİN NET KÂRI 26.3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ

Şirketin net kârı da üçüncü çeyrekte geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 34 artışla 26.3 milyar dolara yükseldi. Alphabet, geçen yılın aynı döneminde 19.7 milyar dolar net kâr elde etmişti.
Firmanın geçen yılın üçüncü çeyreğinde 1.55 dolar olan hisse başına kârı da bu senenin aynı döneminde 2.12 dolara çıktı. Alphabet’in söz konusu dönemde geliri ve kârı, piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Alphabet Üst Yöneticisi (CEO) Sundar Pichai, şirket genelindeki ivmenin “olağanüstü” olduğunu belirterek, arama motorunda yeni yapay zekâ özelliklerine işaret etti.
YouTube’un toplam reklam ve abonelik gelirlerinin son dört çeyrekte ilk kez 50 milyar doları aştığını bildiren Pichai, bu yılın üçüncü çeyreğinde güçlü gelir büyümesi elde ettiklerini kaydetti.

patronlardunyasi.com

TEPAV uyardı: Maaş zamlarının düşük kalması, büyümede gerileme ile bütçe açığını artırır

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), “2025 Yılı Bütçe Hedeflerinin Program ve IMF Öngörüleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi: Kamu Maliyesi Açısından 2025 Yılında Muhtemel Zorluklar” başlıklı Merkez Direktörü ve Program Danışmanı Hakan Yılmaz tarafından hazırlanan bir rapor yayımladı.

Raporda, “Son dönemde birçok akademik ve teknik çalışmalarda ortaya konduğu gibi para politikasının başarılı olması bizim gibi ekonomisi büyük gelişen ekonomilerde maliye politikasında hedeflere ulaşılmasına bağlıdır. Orta dönemde ise bugünden adımları atılacak ikinci nesil reformlarla mali başarı kalıcı hale getirilecektir” denildi.

“Enflasyonda yüksek seyir harcamalar üzerinde baskı yaratacak”

Raporda şöyle devam edildi:

“Enflasyonun beklentilerin üzerinde çıkması ilave tedbir alınmadığında özellikle harcamalar üzerinde ciddi bir baskı yaratacaktır. Düşük büyüme, ekonominin beklentilerin üzerinde daralması doğrudan vergi tahsilatını aşağı çekerken, sosyal harcama programları üzerindeki mali baskıyı artıracaktır. Gelirlerin enflasyondan olumlu etkilenmesinin daha sınırlı kalması ve düşük büyümenin eşlik etmesi doğrudan bütçe açığını yukarı çekecektir.

2025 yılında ekonomik programın farklı senaryolara göre hazırlanmamış olması, mali tedbirlerin detaylandırılmaması ve mali risklerin sayısallaştırılmaması mali yönetim açısından risk unsurlarıdır. Hızla buradan başlamak programın kredibilitesi açısından önemli görülmektedir.

Sonuç olarak değişimin yönünü belirleyen politikaların anlaşılması açısından, iletişim programları yanında 2025 yılında mali tedbirlere siyasetin uyum göstermekte zorlanması ve ekonomideki aktörlerin programa sadece kendi cephelerinden bakması, çok boyutlu iyi gereken bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır.”

Bütçedeki riskler

Bütçe hedefleri açısından riskli görünen temel hususlar şu şekilde sıralandı:

“-Hedeflenen enflasyonun yukarı yönlü sapmasına göre ücret artışlarının devreye girmesiyle personel ödeneklerin yetersiz kalması riski. Özellikle yılın ilk yarısındaki artışlar ile 2024’ün son üç ayındaki artışlar personel maliyetleri üzerinde belirleyici olacaktır. Yıllın son üç ayındaki gelişmelerle yaklaşık 4 puanlık bir enflasyon farkı verilmesi durumunda 2025 yılında ücret artışı yüzde 15-16 bandına çıkmaktadır (ortalamalar üzerinden ise artış yüzde 23-24). Yıl içinde ilk altı aylık enflasyonun yüzde 6’yı aşması durumunda en iyimser senaryoda bile toplam ödeneklerinin yüzde 10 seviyesinde aşılması muhtemel görülmektedir (örneğin 3 puanlık enflasyon farkı verilmesi durumunda).

-Mal ve hizmet ödenekler enflasyondaki sapmadan ve 2024 tedbirlerinin sıkılaşmasının yaratacağı ilave genişleme baskısından doğrudan etkilenecektir.

-Cari transferler kaleminde ise EYT emeklileri sayısındaki genişleme ve enflasyonun sapması durumunda EYT’nin olmadığı duruma göre harcama genişlemesi GSYH’nin yüzde 2’sinin biraz üzerine çıkacaktır.

-Muhtemel KİT görev zararları ile yoksul hanelere yönelik desteklerin düşük büyüme ve işsizlikten dolayı artması cari transferleri yukarıya çekecektir.

Yatırımlarda önceliklendirmenin hangi sektörlerde yapılacağı, özellikle son üç yılda artan projeler nedeniyle yatırım programında rasyonalizasyon çalışmalarının yapılmaması da yatırım maliyetlerindeki artışla birlikte burada riskli bir durumu yol açacaktır.

-Deprem maliyetlerinde ortaya çıkacak ilave maliyet artışları da sermaye transferleri ödeneği üzerine baskı yaratacaktır.”

Borsa İstanbul haftayı alımlarla kapattı

BIST 100 endeksi günü 35,62 puan artışla 8908,47 puandan kapattı.

Foreks Haber anketine göre BIST 100 endeksinin günü 17,2 puan artışla kapatması bekleniyordu.

Foreks Haber’in BIST100 endeksi kapanış anketinde en yakın tahmini 40,29 puan ile Marbaş Menkul/Ali Tozlu yaptı.

Ankette 2. en yakın tahmini 30,7 puan ile Anadolu Yatırım/Sevgül Yırtar Düzgün yaptı.

Ankette 3. en yakın tahmini 43,51 puan ile Yapı Kredi Yatırım/Atakan Ağca yaptı.

Bugün düzenlenen Foreks Haber BIST 100 endeksi kapanış anketine 33 aracı kurum analisti katıldı; 17 analist pozitif, 16 analist ise negatif kapanış tahmininde bulundu.

foreks.com

ActivTrades Gece Analizi: ‘BIST- USD/TRY’

BİST100 haftanın son işlem gününde %0,4 yükselerek 8908 seviyesinden kapanış yaptı. Sabah saatlerinde dünkü yükselişin bir kısmını geri veren endekste öğle saatlerinde satışların derinleştiğini gördük. Ancak seansın son iki saatinde ise 8800 seviyesinden gelen tepki alışlarıyla endeksin hızla pozitif tarafa geçtiğini izledik.

Bugün otomotiv hisselerindeki satışlara karşın elektrik, çimento ve holding hisselerindeki alımlar endeksi yukarıya çekti. Bugün BİST100 hisselerinden 59 tanesi yükselirken 34 tanesi geriledi.

Bugün hizmetler endeksi %0,4 yükselirken sınai ve mali endekslerde yükselişler sırasıyla %0,55 ve %0,53 oldu. Bankacılık endeksi bugün %0,4 yükselirken holdingler endeksindeki yükseliş %0,56 oldu. Elektrik endeksindeki yükseliş %0,71 olurken ulaştırma endeksi %0,51 yükseldi.

Haftaya satışlarla başlayan BİST100 ilk gün 8650 seviyesine gerileyerek haftanın en düşüğünü görmüş oldu. Hafta boyunca yükseliş çabaları olsa da bunlar endeksin 8900 seviyesinin üzerinde kalıcı olmasını sağlayamadı. Bu hafta yaklaşık 380 puanlık bantta dalgalanma yaşayan BİST100 haftayı 115 puan yükselişle tamamlamış oldu. Böylece endeksin haftalık kazancı %1,3 seviyesinde gerçekleşti.

Bu hafta %0,3 gerileyen bankacılık endeksi ile yükselişi %0,7’de kalan holdingler endeksi genel piyasanın altında performans göstermiş oldular. Elektrik endeksi bu hafta %1,8 yükselirken ulaştırma endeksindeki yükseliş %2,3’ü buldu.

BİST100’ün hafta boyunca deneyip üzerinde kalıcı olamadığı 8900 seviyesini bugün kapanışa doğru gelen alımlarla aşmış olması olumlu. Endekste alımların devam etmesi halinde 9000 seviyesine doğru yükselişin devamını görebiliriz. Tekrar satışların ağırlık kazanması durumunda ise 8700 seviyesini önemli destek seviyesi olarak izlemeye devam edeceğiz.

Bu ay başından itibaren değer kazanan dolar son iki gün zayıflasa da bu hafta da değer artışına devam etti. DXY dolar endeksi bu hafta da %0,7 yükseldi. TL de Dolar karşısında %0,11 değer kaybetti. USD/TL bu akşam itibariyle 34,30 seviyesinin hemen altında bulunuyor.

M. Emin Zümrüt, CFA – Kıdemli Analist, ActivTrades

Yasal Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

ActivTrades

Koton, Macaristan’da ilk mağazasını açtı!

Türkiye’nin en beğenilen kadın giyim markası Koton, küresel pazarlardaki büyüme yolculuğuna devam ediyor.  Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de ilk mağazasını açan Koton, Temmuz ayında Macaristan’ın önde gelen gayrimenkul yatırım fonları yönetim şirketi Adventum Group ile  8 mağaza açmak üzere anlaşma imzalamıştı. Koton, ülkedeki ilk mağazasını başkent Budapeşte’de bulunan Koki Mall AVM’de açtı.  Koton CEO’su Dr. A. Bülent Sabuncu’nun evsahipliğinde gerçekleşen açılışta T.C. Budapeşte Büyükelçisi C. Gülşen Karanis Ekşioğlu,  Ticaret Müşaviri Nur Durmuş, Ticaret Müşaviri Sedat Karaoğlu katıldı.

Yurt içi ve yurt dışındaki 440 mağazası ve online satış kanallarıyla 70 ülkede ürünlerini satışa sunan Türkiye’nin lider moda markası Koton, globaldeki büyüme yolculuğundaki ağına Macaristan’ı ekledi. Macaristan’ın önde gelen gayrimenkul yatırım fonları yönetim şirketi Adventum Group iş birliğiyle Koton, bu yılın son çeyreğinden başlayarak 2025 yılı sonuna kadar Macaristan’da sekiz mağaza açacak. Marka bu hedef kapsamında ilk mağazasını ülkenin başkenti Budapeşte’de bulunan Koki Mall AVM’de açtı. Koki Mall AVM’deki mağaza açılışına Koton CEO’su Dr. A. Bülent Sabuncu’nun yanı sıra T.C. Budapeşte Büyükelçisi C. Gülşen Karanis Ekşioğlu , Ticaret Müşaviri Nur Durmuş, Ticaret Müşaviri Sedat Karaoğlu katıldı.

“Yurtdışı hedefimizde 130-150 mağaza var”

Mağaza açılışında konuşan Koton CEO’su Dr. A. Bülent Sabuncu, globalleşme stratejileri doğrultusunda büyüme girişimlerinin tam gaz devam ettiğini belirterek, orta vadede başta yurt dışı olmak üzere 130 ila 150 yeni mağaza açma ve online ortaklıklarla ürünlerinin sunulduğu ülke sayısını artırma hedeflerine güçlü bir şekilde ilerlediklerini söyledi.  Sabuncu bu hedef doğrultusunda çalışmalarının sürdüğünü belirterek şöyle konuştu: “ 5 Temmuz 2024 tarihinde Macaristan pazarına 8 mağaza ile güçlü bir giriş yapma planı kapsamında şirketimiz ile Macaristan’ın önde gelen gayrimenkul yatırım fonu Adventum arasındaki iş birliğine dair imza töreninin gerçekleştirmişti.  Söz konusu açıklamada, şirketimizin  bu yılın son çeyreğinden başlayarak 2025  sonuna kadar Macaristan’da açmayı  planladığı 8 mağazadan 3’ünün Budapeşte’de  olmak üzere, Adventum’un  yönettiği AVM’lerde yer alacağı kamuya duyurulmuştu.  Anılan iş birliği  anlaşması kapsamında Macaristan’daki ilk mağazamız Budapeşte’deki Koki Mall AVM’de  açıldı ve faaliyete başladı.”

Sabuncu, Koton’un başkent Budapeşte’de dışında ülke genelinde Sopron, Debrecen, Szeged, Székesfehervár gibi diğer büyük şehirlerde de mağazalar açarak Macaristan geneline yayılmayı hedeflediğini söyledi.

1 milyar Euro’luk gayrimenkulü yönetiyor

Adventum tarafından yönetilen geniş perakende varlık portföyü, Shopper Park Plus Plc ve Köki’nin Macaristan’ın her yerinde stratejik olarak konumlandırılmış varlıklarıyla Koton’a Macaristan pazarına hızlıca giriş yapması için mükemmel bir platform sağladı.   Adventum, Orta Doğu Avrupa’da değeri 1 milyar Euro’nun üzerinde olan 700 bin metrekareden fazla ticari gayrimenkulü yönetiyor. Paris Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası sürdürülebilirlik gündemleri ve anlaşmaları rehberliğinde Adventum’un ÇSY (çevre, sosyal ve yönetişim) stratejileri, ömür boyu CO2 emisyonlarını azaltmaya odaklanıyor.

Adventum’un Macaristan’ın perakende amiral gemisi Köki Alışveriş Merkezleri’ndeki  mağazaların toplam büyüklüğünün 6 bin metrekareyi aşması  ve en büyüğünün yaklaşık 1000 metrekare olması planlanıyor.

TürkTraktör 3.çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı

Türkiye otomotiv sektörünün faaliyetteki en köklü üreticisi TürkTraktör, 2024 yılı üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. TürkTraktör yılın ilk dokuz ayında 34 bin 131 adet traktörü banttan indirirken, Türkiye’deki traktör üretiminin yüzde 60’ını, ihracatının ise yüzde 79’unu karşıladı. TürkTraktör’ün 2024 üçüncü çeyrek finansal verileri doğrultusunda net kârı 5,1 milyar TL, toplam cirosu 49,6 milyar TL, şirketin faaliyet kâr marjı ve FAVÖK marjı ise sırasıyla yüzde 15,2 ve yüzde 17,7 olarak gerçekleşti.

TürkTraktör, 2024 yılının geride kalan 9 aylık bölümünde yurt içi pazara 24 bin 310 adet traktör satışı yaparken, ihracatta ise 10 bin 870 adede ulaştı. Türkiye traktör pazarı ise üçüncü çeyrek itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,3’lük daralmayla 46 bin 956 olarak gerçekleşti. Eylül sonu itibarıyla Türkiye traktör pazarında iki markası ile toplam yüzde 47,1 payı olan TürkTraktör, liderliğini kesintisiz olarak yaklaşık 18 yıldır sürdürüyor.

Üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını değerlendiren TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, “Tarımı ve şehirleri geleceğe hazırlama amacımız doğrultusunda çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürürken, finansal sonuçlarımız da ortaya koyduğumuz emeği en güzel şekilde özetliyor. Üçüncü çeyrek itibarıyla Türkiye’deki traktör üretiminin yüzde 60’ını, ihracatının ise yüzde 79’unu karşılamaktan gurur duyuyoruz. Pazarın geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 18’in üzerinde daraldığı böylesine zorlu bir ortamda bu sonuçları elde etmek çok daha kıymetli. Yıl sonuna doğru güçlü adımlarla ilerlerken, gururla kutladığımız 70. yılımızı da liderliğimizi koruyarak tamamlayacağımıza yürekten inanıyorum. Bu sonuçları elde etmemizi sağlayan TürkTraktör ailesine, ürünlerimizi tercih eden çiftçilerimize ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Akbank, ‘2 Yıl Vadeli Sendikasyon Piyasası’nı rekor taleple yeniden açtı

Akbank yenilediği sendikasyon kredisiyle Türk ekonomisine 750 milyon ABD Doları destek sağladı. 367 ve 734 gün vadeli kredinin, 367 gün vadeli diliminin maliyeti SOFR+%1,75 ve Euribor+%1,50 olarak gerçekleşti. Akbank’ın uluslararası piyasalardaki güçlü itibarına ve Türk ekonomisinin olumlu seyrine paralel olarak altı yıl sonra ilk kez 2 yıl vadeli bir dilimin de yer aldığı işlemde, ikinci dilimin maliyeti SOFR+%2,25 ve Euribor+%2,00 oldu. İşleme, 11 yeni bankanın katılımıyla toplam 21 ülkeden 46 banka katıldı.

Akbank’ın tamamladığı sendikasyon kredisiyle ilgili olarak açıklamalarda bulunan Genel Müdür Kaan Gür, “Akbank’a ve Türk ekonomisine duyulan güvenin altını çizen bu işleme imza atmaktan gurur duyuyoruz. Türkiye bankacılık sektörünün çıtasını yükselterek, sendikasyon kredimize iki yıllık bir dilim de ekledik. İşlemimize toplamda 1 milyar ABD Doları üzerinde talep geldi. Buna karşılık, sendikasyon kredimizi 750 milyon ABD Doları karşılığı tutarla ve %124 oranında yeniledik. İşlemimize katılan ve destek veren tüm yatırımcılara ve muhabir bankalara teşekkür ederiz” dedi.

Konuya ilişkin yaptığı açıklamada Kurumsal ve Yatırım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Levent Çelebioğlu, “Sürdürülebilir Finansman Çerçevemiz kapsamında kullandırılacak olan kredimizi, 11’i yeni olmak üzere toplam 46 bankadan gelen rekor talebe rağmen 750 milyon ABD Doları ile sınırlı tuttuk. Akbank’ın güçlü muhabir ağı sayesinde altı yıl sonra ilk kez 734 gün vadeli ikinci bir dilimin de yer aldığı işlemimizin bu anlamda da önemli bir işlem olduğu görüşündeyiz. Sektörümüze öncülük eden çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.

Yuval Noah Harari: Yapay Zekadan Korkulmalı mı?

Yapay Zeka Devrimi: Dijital Bürokratların Yükselişi ve Toplumsal Etkileri

Yapay zeka (YZ) devriminin hız kazanmasıyla birlikte, ütopya vizyonları ve kıyamet senaryoları arasında bir denge arayışı sürdürülmektedir. Ancak, tehditlerin gerçek boyutunu değerlendirmek zorlaşmaktadır çünkü toplum, yanlış senaryolarla korkutulmaktadır. Bilim kurgu eserlerinde sıkça yer alan büyük robot isyanı, mevcut teknoloji seviyesinin ötesinde olduğu için gerçekçi bir tehdit olarak görülmemektedir. Günümüzde YZ’ler, satranç oynama, protein katlama veya metin yazma gibi dar alanlarda uzmanlaşmış durumdadır; ancak, genel zekâ eksikliği nedeniyle karmaşık faaliyetlerde bulunma kapasitesine sahip değillerdir.

Bununla birlikte, büyük robot isyanının olasılığının düşük olması, yapay zekanın tamamen risksiz olduğu anlamına gelmemektedir. Asıl endişe kaynağı, öldürücü robotlar değil, dijital bürokratlar olarak öne çıkmaktadır. Kafka’nın “Dava” romanının, YZ distopyasına daha uygun bir rehber olduğu ifade edilmektedir. İnsanlar, evrimsel süreçte şiddetli yırtıcılardan korkmaya alışkınken, bürokrasinin soyut tehditlerini anlamakta güçlük çekmektedir. Bürokrasi, memeli ve hatta insan evrimi için oldukça yeni bir gelişimdir.

Bürokrasi, yaklaşık 5.000 yıl önce, antik Mezopotamya’da yazının icadıyla birlikte gelişmeye başlamıştır. Yazılı belgeler ve bürokratların sahiplik kavramı üzerindeki etkisi, insan toplumlarını köklü ve beklenmedik şekillerde değiştirmiştir. Yazılı belgeler sayesinde sahiplik, toplumsal konsensüsten belgelenmiş haklara dönüşmüş ve bireysel mülkiyet hakları genişlemiştir. Merkezi otoritelerin toprak kontrolünü sağlaması, vergilendirme, ordu ve polis güçlerinin oluşturulmasına olanak tanımıştır.

Bu bürokratik yapı içinde, yapay zekaların bilgi akışını manipüle ederek geniş etki yaratma potansiyeline sahip olduğu gözlemlenmektedir. Yakın gelecekte, milyonlarca YZ bürokratının insanların ve hatta hayvanların yaşamları üzerinde kararlar alacağı öngörülmektedir. Bankacılık, eğitim, iş başvuruları, hukuk sistemi ve askeri alanlarda YZ’lerin karar mekanizmalarını yönlendireceği ifade edilmektedir. Bu yapay zekaların sistemleri daha verimli ve adil hale getirebileceği, ancak hatalı kararların felaketle sonuçlanabileceği belirtilmektedir.

Sosyal medya algoritmaları, bu dönüşümün en somut örneklerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Facebook, X, YouTube ve TikTok gibi platformlarda kullanıcı etkileşimini artırmak amacıyla tasarlanan algoritmalar, insan davranışlarını manipüle ederek açgözlülük, nefret ve korku duygularını yaymaktadır. Bu durum, komplo teorileri, sahte haberler ve toplumsal karışıklıkların artmasına neden olmaktadır. Algoritmik editörlerin, insan editörlerin yerini alarak büyük bir güç birikimi sağladığı gözlemlenmektedir.

Algoritmik editörlerin insan toplumlarında yarattığı kaos, dijital bürokrasilerin tehlikelerine dikkat çekmektedir. İnsan dünyasının çoklu bürokrasi ağı içinde YZ’lerin büyük güç birikimi yapabileceği, bu nedenle sistemle isyan etmek yerine onu içerden ele geçirme stratejisinin daha etkili olabileceği ifade edilmektedir. Bu gelişmeler ışığında, yapay zekaların dijital bürokratlar olarak toplum üzerindeki etkileri ve olası sonuçları yakından takip edilmektedir.

Financial Times

Öne çıkan görsel: Ann Kiernan

Moody’s, Fransa’nın kredi notu görünümünü revize etti

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, kamu maliyesinde bozulma ve şişkin bütçe açıklarını kontrol altına almada yaşanan siyasi zorluklar nedeniyle Fransa’nın kredi notu görünümünü aşağı yönlü revize etti.

Moody’s’den yapılan açıklamaya göre, Ülkenin kredi notu “Aa2” olarak teyit edildi.

Kredi notunun görünümü ise “durağan”dan “negatif”e çekildi.

Moody’s, kararın Fransa hükümetinin beklenenden daha büyük bütçe açıklarını ve borç ödeme gücünde bozulmayı önleyecek önlemleri uygulama olasılığının artması riskini yansıttığını belirtti.

Açıklamada, “Şimdiye kadar gördüğümüz mali bozulma beklentilerimizin ötesinde ve mevcut ortamda kamu maliyelerini konsolide etme eğiliminde olan benzer notlu ülkelerdeki hükümetlerle tezat oluşturuyor.” denildi.

Aşağı yönlü revizyon, Fitch’in Fransa’nın kredibilitesine ilişkin değerlendirmesine “negatif” bir görünüm vermesinden iki hafta sonra ve Scope’un notunu “AA”dan “AA-“ye düşürmesinden bir hafta sonra geldi. Bir sonraki planlanan değerlendirme, bu yılın başlarında Fransa’yı zaten düşüren S&P Global’den 29 Kasım’da gelecek.

foreks.com

ABD’de sondaj kule sayısı değişmedi

ABD’de enerji şirketlerinin faaliyette bulunan petrol ve doğal gaz sondaj kule sayısı değişiklik göstermedi.

Baker Hughes tarafından Foreks Haber ile mail yoluyla paylaşılan rapora göre, bir önceki hafta 585 adet olan petrol ve doğal gaz toplam sondaj kule sayısı, 25 Ekim ile sona eren dönemde de aynı kaldı.

Sondaj kuleleri geçen yılın aynı dönemine göre 40 adet daha aşağıda bulunuyor.

Petrol sondaj kule sayısı 2 adet düşüşle 480 olurken, doğal gaz sondaj kule sayısı 2 adet artarak 101 seviyesine çıktı. İki ürün için ortak çalışma yapan sondaj kuleleri değişmeyerek 4 olarak belirlendi.

Petrol üretimi için geleceğe yönelik öngörüleri belirleyen sondaj kulelerinin 568’i karada, 16’sı açık sularda, 1’i iç denizlerde yer aldı. Önceki haftaya göre sondaj kule sayısı karada 2 adet artarken, açık sularda 2 adet azaldı.

-Kanada ve Meksika Körfezi-

Aynı hafta Kanada’da sondaj kule sayısı 1 adet azalarak 216 seviyesine indi. Ülkede petrol kule sayısı 3 adet düşüşle 150 olurken, doğal gaz kule sayısı 2 adet artışla 66 olarak belirlendi.

Meksika’da sondaj kule sayısı 2 adet düşüşle 14 olurken, Kuzey Amerika’nın tamamında 1 adet azalarak 801 seviyesine geldi.

foreks.com